Halkçılık:

Halkçılık ilkesi, Türk toplumunda fert, aile, zümre ve sınıf hâkimiyetinin olamayacağı, bütün millet fertlerinin kanun önünde eşitliği esasına dayanır. Bu sebeple Türk inkılâbının halkçılık anlayışı, vatanı, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütün kabul eden görüşten kaynaklanmaktadır.
Türk toplumunda bir sınıfın diğer sınıf veya sınıflar üzerine hâkimiyet kurması, Atatürkçü halkçılık ilkesi ile bağdaşamaz. Çünkü Türk inkılâbının halkçılık anlayışı, bütün millet fertlerini ayrılık gözetmeksizin memleketin öz evlâdı kabul etmek, onların temel hak ve hürriyetlerini teminat altına almak, devlet yönetimine eşit olarak katılmalarını sağlamak, onları kanun önünde eşit tanımak prensibine dayanır.
Bu ilkede devletin vatandaşa, vatandaşın da devlete karşı karşılıklı hak ve görevleri en çağdaş, en insanî şekilde düzenlenmiştir.
Millet fertleri arasında ayrıcalık tanımayan bu ilke, millî egemenliğin ve millî iradenin milletten kaynaklandığını göstermesi bakımından demokrasi zihniyetini de simgeler.

Bu ilkede “Millete efendilik yoktur; hizmet etme vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur.”