Yerli turizmde çadır atağı
https://i2.milimaj.com/i/milliyet/75...11803d66f6.jpgYol boyunca dizi dizi oteller, yazlık evler, butik tesisler...
Trafik akışı normal günlerdeki gibi yoğun ve hareketli. Sanki hiç pandemi yaşanmamışçasına bir hayat sürüyor. Sessiz bir koridor gibi yan yana duran tesislerde var sadece sükûnet. Yabancı turist yok, yerli gezginciler ise daha çok çadırların kurulabildiği sayıca az milli parkları tercih etmiş.
Antalya’dan Alanya’ya uzanan 135 kilometrelik bu güzergâh üzerinde kıyıya paralel uzanan tesislerin hemen hepsi neredeyse kapalı. Genelde bahçelerinin ön kısımlarında tatil dönemlerinde çocukların inip inip çıktıkları, kaydıkları su oyunları sessizlik içinde. Tek bir cıvıltı bile yok. Yine otellerin bulunduğu Belek, Serik, Manavgat, Side, Avsallar gibi yerlerde, turistlere hediyelik eşya satan işyerlerinin de kapıları kapalı. Birkaç market açık olarak dikkat çekiyor.
Fakat, içerlerde, gözlerden ırak, sadece yanına gidilebildiğinde ne olduğu anlaşılan, hayli kalabalık, iç içe, yan yana dizili çadırların bulunduğu bir yer var: İncekum Tabiat Parkı.
Çadırı kapan gelmiş
Çok geniş alanda çam ormanlarının içine göm ülü olarak kurulan ve kendine ait özel bir koyu olan bu park muazzam bir yoğunluk içinde. Çadırını kapan gelmiş. Gecelik konaklamalar bitişik nizam şeklinde. Mangallar, semaverde çaylar, iki ağaç arasına kurulan hamaklar, güvenli mesafeden yoksun ve maskenin kullanılmadığı ya da önemsenmediği görüntüler… Herkes mutlu ve huzurlu. Kendilerini doğanın içinde virüs salgınından koruyorlarmış hissini taşıyor pek çoğu. Kimi deniz suyunun her deva olduğunu söylüyor.
Sağa sola bakıyorum, ülkemizin her yöresinden gelenler var. Otomobillerin plakalarından zaten anlaşılıyor. Çorum’dan, Konya’dan, Gaziantep’ten, Elazığ’dan, İstanbul’dan… Birkaçı ile konuşma fırsatı buluyorum. Yeni çadır aldıklarını ve artık oteller yerine kampları tercih edeceklerini söylüyorlar bana. Bu tür yerlerin daha güvenli olduğunu ifade ediyorlar. Kamp yöneticileri de bu yıl virüs nedeniyle gerçekten büyük bir talep yaşandığını anlatıyorlar. Aslında çadır tatillerine talep sadece Alanya yönünde değil Batı kısmında yer alan kıyılarda da var. Ancak her yerde gece konaklaması yapabilmek olanaklı değil ve bunun yeniden düzenlenmesi için ilgili bakanlığın bir çalışma yürüttüğünü öğrendim. Bu bir bakıma insanların doğa ile özgürce baş başa kalabilmesinin yolunu da açabilecek bir yaşam biçimi demek.
Gazı kaçmış soda
Evet, virüs geçici turizm kalıcı. Gördüğüm moral bozucu sessizlik günün birinde yerini yeniden canlılığa bırakacak, ancak işte bu süre belli değil ve bölge turizmcileri özellikle Almanya ve Rusya’nın kapıları açmalarını dört gözle bekliyor. Hiç değilse bir iki ay en azından masraflarını çıkartabilmek için. Bazıları kapılar açılsa da otellerini devreye sokmayacaklar ama bazıları ise hazırlıklarını tamamlamış tetikteler.
Şu anı tanımlayacak olursak, yerli yabancı fark etmez, turistsiz Antalya, gazı kaçmış sodaya benziyor. Doğanız, otelleriniz, kıyılarınız, yemekleriniz ne kadar görkemli olursa olsun insansız hiçbir şeyin değeri ve anlamı yok görünüyor. Ama her şeye karşın önümüzdeki süreç konusunda karamsarlıktan çok iyimser ve umutlu bir beklentinin de öne çıktığı söylenebilir.
Devami...