Öz çocuğuna çamaşır sulu işkence davasında flaş gelişme!

https://i2.milimaj.com/i/milliyet/75...137c70e95d.jpg Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Ezgi K. ve avukatları ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı katıldı.
Duruşmada tanık olarak dinlenilen Hasan Önal, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Metabolizma Bölümünün şefi olarak görev yaptığını, dava konusu çocuğun hastanenin hemen hemen her bölümüne farklı zamanlarda getirildiğini ve en son acil servise kol ve bacaklarında şişlik şikayetiyle başvurusunun yapıldığını söyledi.
Tanık Önal, hastayı takip eden doktorların çocuk istismarı durumundan şüphelendiğini, bu nedenle çocuğun kendi servisine yatırıldığını belirterek, "Çocuktaki şişlik için tetkik amacıyla Mehmet Akif Ersoy Hastanesine film çektirmek için annesiyle birlikte gönderdik. Dönüşünde çocuğun kulak arkasında bir çizik ve kafasının ön tarafında şişlik mevcuttu. Bu sırada çocuğun ishali başladı. Birkaç gün sonra çocuk düzelmeyince yanında yatan Suriyeli anneden bilgi istedik. Suriyeli anne tercüman aracılığıyla bize annenin çocuğun bezini açarak, oynaması için önüne koyduğunu, kol ve bacaklarındaki şişlikleri çimdiklediğini ve sıktığını söyledi. Bunun üzerine hastayla ilgili şüphelerimiz netleşti." diye konuştu.
Tomografi bölümündeki kameraların çok iyi çalıştığını, suçüstü yapmak için bu bölümden randevu ayarladıklarını ancak öncesinde morarmaya başlaması üzerine çocuğa oksijen verildiğini anlatan Önal, bu durum üzerine babaya anneyle ilgili şüphelerini anlattıklarını ve anneden çocuğu ayırdıkları takdirde çocuğun düzelebileceğini söylediğini aktardı.
Tanık Önal, babanın ayrılma olayını kabul ettiğini dile getirerek, "Anne bir daha ziyarete gelmemek üzere ayrıldı. Çocuğun kol ve bacaklarındaki şişlikler geçmeyince ultrason çektik. O bölgede kas içinde sıvı gördük. Sıvıyı analiz etmek istedik ancak miktar az olduğu için yapamadık. Kimyasal bir madde olabilir düşüncesiyle kortizon tedavisi başlattık. Olumlu sonuç verdi, şişlikler düzeldi. 2 hafta sonra baba tekrar geldiğinde olayı anladı. Birkaç gün sonra annenin ifadesi ortaya çıktı. Annenin ifadesiyle diğer yatıştaki bulguların uyumlu olduğunu tespit ettik." şeklinde konuştu.
"EVDE YAŞAMAK İSTEMEYEN ANNELER YAPIYOR"
3 hafta hastanede yatan çocuğun kontrole geldiğinde gayet sağlıklı olduğunu belirten Önal, "Ben nadir hastalıklar branşı uzmanıyım. Zaten bu işlerle uğraşıyorum. Bütün bu süreci izlediğimde çocukta bir hastalık olmadığını gördüm. Daha önceki yatışlarında da açıklanmayan kanamalar nedeniyle gözünden, burnundan, göbek deliğinden ve idrarından kan gelme öyküleri vardı. Tıbben de böyle bir hastalık olmadığı için araştırıldı. Cerrahpaşa'ya da gönderildi, bir şey bulunamadı." dedi.
Bu olaydan sonra Erzurum'dan şeker düşüklüğü şikayetiyle bir hastanın daha geldiğini, annesinin çocuğa insülin yaptığını tespit ettiğini anlatan Önal, şöyle devam etti:
"Çocuk istismarını genellikle başka hastalara bakma zorunluluğu olan, evde yaşam koşulları çok iyi olmayan, hastanede yaşamak isteyen anneler yapıyor. Hastanede yemek sorunu yok. Kalabalık aile şeklinde yaşıyorlarsa orada durmak istemiyorlar. Hastaneyi bir korunak gibi değerlendiriyorlar. Ben şüphelendiğim annelere evle ilgili bir sıkıntı varsa burada istediğin kadar kal ancak çocuklara zarar verme şeklinde uyarılar yapıyorum."
SANIK: "KÖTÜ BİR ANNE DEĞİLİM"
Söz verilen sanık Ezgi K, kötü bir anne olmadığını belirterek, "Çocuklarım görüşe geliyor. Onlara zarar versem benim görüşüme gelmezler." dedi.
Mahkeme Başkanı Mehmet Faik Saban, Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesinden gelen raporda, sanığın atılı suça karşı ceza sorumluluğunun tam olduğunun bildirildiğini söyledi.
Mahkeme heyeti, mağdur çocukla ilgili Adli Tıp Kurumundan ayrıntılı rapor alınmasına ve Gözlem İhtisas Dairesinin raporuyla birlikte bir kez de Adli Kurumu 4. İhtisas Kurulundan sanığın ceza ehliyeti konusunda rapor istenmesine karar verdi.
Mağdur çocuğun babası E.K. ile sanık arasında halen resmi olarak evlilik birliğinin devam ettiğini, sanığın mağdur çocuğun annesi olduğunu belirten mahkeme, mağdurun korunması amacıyla çocuğa kayyum atanması işlemlerinin başlatılmasına karar verdi.
Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 1,5 yaşındaki E.M.K'nin sağlık sorunları nedeniyle annesi Ezgi K. tarafından Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürüldüğü, doktor Hasan Önal'ın yaptığı tetkikler sonucunda çocuğun istismara uğradığı ve bu durumdan baba E.K'yi uyardığı belirtiliyor.
Baba E.K'nin anneye bu durumu sorması üzerine sanığın 9 Şubat 2019'da polise giderek olayı anlattığı ifade edilen iddianamede, sanığın doğduktan sonra kızına bir türlü ısınamadığı için farklı zamanlarda bebeğinin burnunun, ağzının ve kulağının iç kısımları ile göbek deliğine şırınga iğnesini defalarca batırarak, bu bölgelerden kan gelmesini sağladığını söylediği anlatılıyor.
Sanığın, kızının kafa kısmına, gözlerinin alt kısmına, bacaklarına, kollarına ve göğüs kısmına jiletle kesikler yaptığını, kızının koluna ve yanak kısmına şırınga iğnesiyle çamaşır suyu enjekte ettiğini söylediği dile getirilen iddianamede, Adli Tıp Kurumunca hazırlanan raporda çocuğun kötü muameleye maruz kaldığı ve yaralanmaların basit tıbbi müdahaleyle giderilemeyecek boyutta olduğu kaydediliyor.
İddianamede, sanık Ezgi K'nin ''çocuğa karşı tasarlayarak, canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürmeye teşebbüs'' suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.


Devami...