İlk yıllar

Zaman darlığı ve arazinin kayalık olması nedeniyle bu kadar kısa sürede temel hazırlamanın imkanı yoktu. Godfrey çare olarak törenin temel atma değil de ekskavatör ile temel kazma töreni olmasını önerdi.
— Arif Payaslıoğlu (Zamanın Genel Sekreteri Nihat Çokyücel'den alıntı)
İlk zamanlar ortaokul binasını andıran küçük bir binada eğitim veren ve "baraka", "gecekondu üniversitesi" diye anılan üniversitenin kendine ait bir yerleşkeye kavuşması için çalışmalar kuruluşun ardından hemen başlamış, henüz yerleşke yeri kesinleşmemişken Perkins'in yaptığı yerleşke planı kabul görmüştür. Yerleşke alanı için Yalıncak Köyü'nün ardındaki arazinin veya Etimesgut Şeker Fabrikası binalarının kullanılmasının gündeme geldiği bir dönemde temelin bir an önce atılması için hükûmetten gelen baskıların üzerine 2 Ekim 1957'de Yalıncak Köyü'nde bir temel kazma töreni yapılmıştır. Uluslararası bir üniversite olacağı için Ankara'daki büyükelçilerin hemen hemen hepsi, dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes ve diğer bakanlar törende bulunur.

ODTÜ'nün kurucularından ilk Mütevelli Heyeti Başkanı Vecdi Diker, Karayolları Genel Müdürlüğü'nden bir ekskavatör getirtmiş ve bu inşaat makinası ile temel yeri kazılmıştır. Perkins'in tasarladığı yerleşke planı çerçevesinde inşa edilecek ilk bina İdari İlimler Fakültesi olarak belirlenmiş ve 1959'da düzenlenen uluslararası proje yarışmasında Dr. Turgut Cansever, Ertürk Yener ve Mehmet Tataroğlu'dan oluşan Türk ekip birinci olmuştur; ancak yerleşkenin nereye kurulacağı hâlâ tam olarak belirlenmediği için proje askıya alınmıştır.


27 Mayıs 1960'ta yapılan darbenin ardından ODTÜ Mütevelli Heyeti üyesi olan dönemin Başbakanı Adnan Menderes ve Antalya milletvekili Ahmet Tokuş tutuklanarak heyetten ihraç edilmiş, üniversitenin kapatılacağı düşüncesi yayılmaya başlamıştır. Darbe'den sonra Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nin Adnan Menderes'in eseri olduğunu ileri sürerek kapatılmasını isteyen Milli Birlik Komitesi'ndeki diğer cuntacı arkadaşlarına karşı çıkan Kurmay Albay Sami Küçük, üniversitenin eğitim faaliyetlerine devamını sağlamıştır. Ağustos 1960'ta Mütevelli Heyeti'nin görevine son veren 43 sayılı yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte kısa bir süre sonra Mart 1959'de danışman rektör olarak atanan Prof. W.R. Woolrich'in görevine son verilerek ODTÜ'nün ilk Türk rektörü olarak Prof. Dr. Turhan Feyzioğlu atanmıştır. Böylece Türkiye'deki hukuk sistemine uyum sağlayan üniversitenin açılış töreninde rektör Feyzioğlu "Orta Doğu Teknik Üniversitesi tamamıyla bir Türk üniversitesidir." diyerek Türk üniversitesi kimliğine vurgu yapmıştır.

Bu dönemde ODTÜ'nün iç yazışmaları Türkçe olarak yapılmaya başlanmış ve ilk kez yönetmelikler çıkarılmıştır. Haziran 1960'da ilk mezunlarını veren üniversiteden bu dönemde 11'i Makina Mühendisliği Bölümü'nden, 19'u Mimarlık Bölümü'nden olmak üzere toplam 30 kişi mezun olmuş ve ilk üniversite birincisi olan öğrenciye bin liralık ödül ile birlikte şilt verilmiştir.


27 Ekim 1960'ta 147'ler olayı olarak bilinen, askerî yönetimin 114 sayılı kanun ile 147 öğretim üye ve yardımcısını üniversitelerden ihraç etme kararını protesto etmek için Feyzioğlu da dahil birçok rektör ve öğretim üyesi görevlerinden istifa etmiş; ancak Turhan Feyzioğlu'nun istifası kabul edilmemiş ve Feyzioğlu görevini sürdürmüştür.

Ocak 1961'de Feyzioğlu'nun Temsilciler Meclisi'ne seçilerek görevden ayrılmasıyla birlikte 23 Şubat 1961'de rektörlük görevine Prof. Dr. Seha Meray atanmıştır. Meray'ın rektörlüğe gelmesinden kısa bir süre sonra üniversite, öğrenci boykotuna tanık olur. Öğrenciler, hem öğretim olanakları hem de diplomaların tanınıp tanınmamasındaki belirsizlik konusunda bir boykot düzenleyerek derslere girmeme kararı almıştır. Rektörle yapılan görüşmenin ardından boykot sona ermiştir. Yaklaşık 3 ay boyunca rektörlüğünü yürüten Meray, rahatsızlığı nedeniyle Mayıs 1961'de görevinden ayrılmış ve rektörlük işlerini geçici olarak Uğur Ersoy sürdürmüştür. Ersoy, Ağustos 1961'de rektörlükten ayrılarak öğretim üyesi görevine devam ederken Ersoy'un istifasından sonra Feyzioğlu'nun rektörlüğü döneminde rektör yardımcılığı yapmış Doç.Dr. Arif Payaslıoğlu iki ay süreyle rektörlük işlerini üstlenmiştir.



1961-1969 yılları arasında rektörlük görevini yürüten Kemal Kurdaş

26 Nisan 1961'de Mütevelli Heyeti, yerleşke yeri için Aşağı Balgat'ta (şimdiki yerleşke) karar kılmış ve yerleşke projesi için uluslararası jüriye sahip ancak ulusal düzeyde yeni bir yarışma düzenlenmiştir. Sonuçları Eylül 1961'de açıklanan yarışmayı, katılan 25 proje arasından Behruz Çinici ile Altuğ Çinici'nin projesi kazanmıştır.

22 Kasım 1961'de rektörlüğe gelen Kemal Kurdaş'ın yaptığı ilk çalışmalar yerleşke ile ilgili olmuştur. Yarışmayı kazanan mimarlar Behruz ve Altuğ Çinici ile 23 Kasım 1961'de görüşen Kurdaş, çalışmaların hızla başlamasını istemiştir. İlk aşamada Mimarlık Fakültesi, Fen-Edebiyat Falültesi'nin laboratuvarları, Rektörlük binası ve kafeteryanın ilk bölümü ile iki yurt binasının planları hazırlanmıştır. Bunun ardından 3 Aralık 1961'de ODTÜ'de ilk ağaçlandırma faaliyetleri yapılmış ve ODTÜ'lü öğrenciler, yerleşke arazisine 135 bin fidan dikmiştir. Aynı ay içerisinde Kurdaş, Yalıncak Köyü'ndeki incelemeleri sırasında bazı yapı kalıntıları ile küçük eserlere rastlayarak buranın eski bir yerleşme yeri ve arkeolojik saha olduğunu Millî Eğitim Bakanlığı, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve Ankara Arkeoloji Müzesi (bugün Anadolu Medeniyetleri Müzesi) Müdürlüğü'ne bildirir ve arkeolog Burhan Tezcan yönetimindeki ekip, burada arkeolojik çalışmalara başlar.

Göreve geldikten 12 gün sonra öğrencilerle birlikte şimdiki kampüsün bulunduğu araziye yürüdük. Ben heyecanlıydım. Onlar da beni görünce heyecanlandı. O gün ilk defa ODTÜ arazisine ağaç diktik.
—Kemal Kurdaş[40]
Üniversitenin kadro ve altyapısı yeterli olmamasına rağmen 1961 yılı içerisinde matematik, fizik, teorik fizik, kimya, eğitim, beşeri ilimler ve psikoloji bölümleri ile hazırlık sınıfı açılmıştır.

Ocak 1962'de yerleşkenin inşaat programı kesinleştirilmiş ve ilk iki yıl için programda Mimarlık Fakültesi ile altyapı tünelinin bitirilmesi yer almıştır. Bunun üzerine 11 Mayıs 1962'de dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in de katılımıyla Mimarlık Fakültesi binasının temel atma töreni gerçekleştirilir. Ardından hazırlık sınıfının yeni yerleşkeye taşınmasına karar verilir ve bu doğrultuda aynı yılın yazında Mimarlık Fakültesi'nin kuzeyindeki alana 4 baraka inşa edilir. Ekim 1962'de yeni yerleşkede eğitime başlayan Hazırlık Sınıfı böylece yerleşkeye taşınan ilk birim olmuştur. Bir süre sonra Hazırlık Sınıfı, Mütevelli Heyeti kararıyla Hazırlık Okulu'na dönüştürülmüştür.

Aynı yıl içerisinde kampüs ağaçlandırma faaliyetleri devam etmiş ve rektör Kurdaş ile beraberindeki öğrenciler kampüse 1,5 milyondan fazla ağaç dikmiştir.

1961-62 öğretim yılında ODTÜ öğrenim gören toplam öğrenci sayısı 1025 iken, 1962-63 öğretim yılında bu sayı 1274'e ulaşmıştır. 12,5 milyon liraya mal olan ve 30 Eylül 1963'de hizmete giren Mimarlık Fakültesi binasının tamamlanmasından sonra 1 Ekim 1963'de yeni yerleşke, zamanın Başbakanı İsmet İnönü'nün de katılımıyla gerçekleşen törenle eğitim-öğretime açılmıştır. 63-64 öğretim yılının başlangıcında üniversitenin büyük bir bölümü yeni kampüse taşınırken üniversite, bu öğrenim döneminde 310 Türk 56 yabancı öğretim görevlisi ile 1893 Türk 167 yabancı öğrenciye eğitim vermiş ve lisans programından toplam 158 kişi, yüksek lisans programından toplam 59 kişi mezun etmiştir.



ODTÜ Kütüphanesi


Daha çok yerleşke inşasının bitirilmesine yönelik yapılan çalışmalarla geçen 1963 yılında kütüphane binasının mimari projeleri şekillendirilmiş ve günümüzde hâlen kullanılmakta olan ODTÜ Kütüphanesi'nin mimarı Behruz Çinici konuyla ilgili araştırmalarına başlamıştır. 63-64 yıllarında yerleşkede tamamlanmış binaların toplam alanı 67.000 m²'nin üzerine çıkmıştır.1964 yılına gelindiğinde hesaplayıcı, yazıcı, sıralayıcı ve veri giriş kartı hazırlama makinelerinden oluşan donanımıyla daha çok yönetsel bilgi işlemlerine destek olmak amacı ile rektörlüğe bağlı bir birim olarak ODTÜ Bilgisayar Merkezi kurulmuştur. Aynı yılın sonunda Bilgisayar Merkezi'nin akademik çalışmalara yardımcı olması için bir bilgisayar sisteminin kurulmasına karar verilmiş ve bunun için Birleşik Devletler Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT)'den iki Türk öğretim üyesi Dr. Şenol Utku ve Dr. Cenap Oran ODTÜ'ye davet edilmiştir. Kurulan çalışma ekibi, o dönemde ABD'deki üniversitelerde yaygın olarak kullanılan IBM 1620 bilgisayar sisteminin kiralanmasına karar vermiş ve o yıl Fizik Bölümü'nde kurulan merkeze 1965'te IBM 1620 sistemi kurulmuştur. Bir taraftan da kütüphanenin zenginleşmesi için çabalar devam ederken 30 Haziran 1965'te Winston Churchill anısına İngiliz Hükûmeti'nin yaptığı bin ciltlik bir koleksiyon kütüphane arşivine katılmış ve 31 Aralık 1965'te kütüphane koleksiyonu toplamda 50 bin cilde ulaşmıştır. Aynı yıl kampüse koyulmak üzere açılan Atatürk Anıtı Yarışması sonucunda birinci olan Atatürk Anıtı ile ikinci olan Bilim Ağacı kampüse yerleştirilmiştir.


Orta Doğu Teknik Üniversitesi, bu yıl, kuruluşunun onuncu yıldönümünü kutlayacaktır. Hâlen, 18 ülkeden gelen 4000'in üstünde öğrencinin eğitim gördüğü üniversitenin bundan beş yıl önce ancak 500 öğrencisi vardı. Öğrencilerin çoğunluğunu Türkler teşkil etmekle beraber, yüzlerce Pakistanlı, İranlı ve Arap, bir İsrailli 20 Amerikan, 2 İngiliz öğrenci de orada eğitim görmektedir. Üniversitenin öğretim dili İngilizce'dir.
—The London Times, 13 Mayıs 1966


1967 yılında özellikle bilimsel projelere ağırlık verilen ODTÜ'de yıl içerisinde toplam 219 proje yürütülmüştür, bu dönemde yapılan projelerle TÜBİTAK'tan en çok ödül alan üniversite unvanı ODTÜ'ye gelmiştir. Ders yılı başında Türkiye'de ilk defa düzenlenen test yöntemiyle üniversite 1843 yeni öğrenci almış ve toplam öğrenci sayısı 5127'ye yükselmiştir. Ayrıca üniversitenin öğretim üyesi kadrosu %20 artarak 607'ye ulaşmış, Teorik Kimya Bölümü ile Hesap Bilimleri Bölümü kurulmuş ve Modern Biyoloji Opsiyonu başlatılmıştır. Merkezi Kütüphane'nin inşaatı tamamlanmış ve kütüphaneye 14.620 yeni kitap eklenmiştir. Kütüphanenin bilimsel dergi ve periyodik sayısı 1456'ya yükselmiştir.

1967'de rektör Kurdaş başkanlığında "Keban Baraj Gölü Altında Kalacak Tarihi Eserleri Kurtarma ve Değerlendirme Komitesi" kurulmuş ve 8 yıl sürecek olan Keban bölgesini arkeolojisi, tarihi, mimarisi, etnografyası, folkloru, müziği, dili ile bir bütün olarak inceleyecek bir projeye başlanmıştır. Bu kapsamda Keban Baraj Gölü altında kalacak arkeolojik varlıkların kurtarılmasına ağırlık verilmiştir.