YÖK'ün kuruluşu


12 Eylül 1980'de Türk Silahlı Kuvvetleri, darbe ile yönetime el koymuş, parlamento ve hükûmet feshedilmiştir. Milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılmış, yurt genelinde sıkıyönetim ilan edilmiştir. Darbenin ardından öğrenci hareketleri bir süre daha devam etmiş, askerî yönetim ODTÜ'deki etkinliğini arttırmıştır. 6 Kasım 1981'de çıkarılan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile Yükseköğretim Kurulu (YÖK) kurulmuş, Türkiye'deki tüm yükseköğretim kurumları bu kurula bağlanmış, akademiler üniversitelere, eğitim enstitüleri eğitim fakültelerine dönüştürülmüş ve konservatuvarlar ile meslek yüksekokulları üniversitelere bağlanmıştır. Böylece YÖK, tüm yükseköğretimden sorumlu tek kuruluş haline gelmiştir ve ODTÜ, 7307 sayılı kanunla kendine sağlanan özerk statüsünü yitirmiştir.

YÖK'ün kuruluşunun ardından rektör Mehmet Kıcıman görevinden ayrılmış, rektörlüğe Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Gönlübol atanmıştır. Yeni sistemle bütçe konusunda sıkıntılar yaşayan ODTÜ'de yeniden yapılanmaya gitmiş, YÖK'ün kararı ile 1982'de Beşeri İlimler Bölümü kaldırılarak yerine Felsefe, Tarih, Modern Diller ve (Eğt. Fak) Yabanci Diller Eğitimi Bölümleri kurulmuştur.

18 Ekim'de kabul edilen 1982 Anayasası'nda YÖK'ün kuruluş yasası korunmuş ve aynen Anayasa'da yer almıştır. Üniversitedeki akademik ve idari tüm personel, işçi statüsünde sözleşmeli görev yapmış, 1 Ocak 1983'ten itibaren memur statüsüne geçmiştir. 1402 sayılı sıkıyönetim yasasının yürürlüğe girmesiyle birlikte 1402'likler kapsamında Şubat 1983'te üniversitelerde başlayan tasfiyelerde ODTÜ de ciddi kayba uğramış, bu dönemde 400 kişi ODTÜ'den istifa etmiştir.

1984 yılı yeni sisteme uyum için çalışmalarla geçerken 1985'te gelişmiş üniversite kabul edildiği için YÖK'ün bütçe ve kadro kısıtlamasına gittiği ODTÜ'de bu değişiklikler personel kaybına sebep olmuştur. Aynı dönemde vakıf üniversitesi olarak kurulan Bilkent Üniversitesi personel için çekim merkezi olmuştur. ODTÜ'deki erimeyi engellemek isteyen rektör Gönlübol, Bilkent Üniversitesi kurucusu Prof. Dr. İhsan Doğramacı ile 5 yıl Bilkent'in ODTÜ'den öğretim üyesi almayacağına dair bir anlaşma imzalamıştır.

Ocak 1987'de ODTÜ arazisinin bin dönümlük bir kısmı Bilkent Üniversitesi'ne satılmıştır. Satış okulda tepkilerle karşılanırken Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alpay Birand ve Elektrik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Cana Toker, satışın yapıldığı toplantının ardından istifa etmiştir. Öğrenciler satış kararını protesto etmek için rektörlük binasına siyah çelenk bırakmıştır. ODTÜ eski rektörü Kemal Kurdaş da satılan arsa hakkında "Doğramacı, 1968'de de Hacettepe'ye arsa aktarıyordu. Ben engelledim." demiştir.



Günümüz ve belediye ile sorunlar




Ankara Metrosu'nun ODTÜ durağında bulunan ODTÜ Bilim Ağacı tasviri.

Temmuz 2008'de Ankara Büyükşehir Belediyesi, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesinin 1. fıkrası gereğince, ODTÜ içindeki kaçak olduğunu iddia ettiği 45 yapının her birine 40 bin TL olmak üzere toplam 1 milyon 800 bin TL para cezası kesmiştir. Belediye, kaçak olduğunu iddia ettiği yapıların mevzuata uygun hale getirilmemesi durumunda yıkılmasına karar vermiştir. Bunun üzerine mahkemeye giden üniversite rektörlüğü 45 yapının her biri için ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkeme sonucunda "yıkım ve ceza kararlarının yasal dayanağı olmadığı, bunların kamu yararına aykırı olduğu" hükme bağlanmıştır.

Ankara Büyükşehir Belediyesince yapılan 1/25000 ölçekli planda bulunan Bilkent Yolu ile Anadolu Bulvarı arasında ve Eskişehir Yolu'na paralel olarak önerilen yolun ODTÜ eğitim binalarının arasından geçmesi planlanmış ve bu plan üniversite ile belediye arasında tartışmalara neden olmuştur. Belediye 2008'de aldığı kararla, 1994 yılında kabul edilmiş olan "ODTÜ İmar Planı" yerine "Koruma Amaçlı İmar Planı" hazırlanmasını talep etmiştir. Planlama sürecinde ODTÜ, 2010'da meslek odaları da dahil ilgili kurum/kuruluş temsilcileri ile iki toplantı düzenlemiş ve önerilen plan, yollar dahil tüm detaylarıyla ele alınmıştır. Anadolu Bulvarı'nın devamı olan yol, "Ankara Nazım Planı 2023" kararı uyarınca bu plan önerisinde de yer alırken ODTÜ'nün itirazı ile yapımı iptal edilen ve tartışmalara neden olan yola ise, "yüzeyde herhangi bir kazı yapılmadan inşa edilecek bir tünel olması" koşuluyla planda yer verilmiştir.

ODTÜ tarafından hazırlanan ODTÜ Koruma Amaçlı İmar Planı'nın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylandığı, 2 Ekim 2013'te Bakanlık faksıyla ilgili kurumlara bildirilmiştir. 11 Ekim'de üniversiteye teslim edilen planda onay aşamasında Bakanlık tarafından bazı değişiklikler yapıldığı görülmüş, ODTÜ Rektörlüğü'nün değiştirilen imar planı kararlarına itiraz edeceğini ve itiraz süresi içinde geriye dönüşü mümkün olmayan herhangi bir işlemin yapılmaması gerektiğini içeren görüşme ve yazışmalarına rağmen, askı ve itiraz sürelerinin dolması beklenmeksizin, 18 Ekim'i 19 Ekim'e bağlayan gece yarısı Ankara Belediyesi'ne bağlı ekipler iş makineleriyle tartışmalı araziye girip, başka bir alana taşınacağı belirtilen ağaçları dahi kesip kaldırmıştır.

Bunun üzerine belediye ekiplerinin söktüğü ağaçların yerine 21 Ekim akşamı 5 bin fidan dikme eylemi yapan öğrencilere polis, ses bombaları ve biber gazlarıyla müdahale etmiştir. Aynı gün Melih Gökçek, kesilen 2 bin 388 ağaç için ODTÜ'ye 211 bin TL ödeme yapıldığını bildirmiş; ancak ODTÜ, herhangi bir anlaşma yapılmaksızın aktarılan bu parayı iade etmiştir. Olayların hemen ardından, eylem yapan grubun yerleşke içinde hizmet veren EGO otobüslerine saldırdığı gerekçesiyle belediyeye bağlı EGO Genel Müdürlüğü, ODTÜ seferlerine ara vermiştir. Gökçek'in, ODTÜ'ye sefer yapan belediye otobüslerini kaldırması kararı, Tüketici Hakları Derneği'nin açtığı dava sonucu iptal edilmiştir. 3 ay aradan sonra 20 Ocak 2014'te tekrar başlayan seferlere, Ankara Bölge İdare Mahkemesi'nin EGO'nun itirazını yerinde bulup yürütmeyi durdurma kararı vermesiyle 2 gün sonra yeniden ara verilmiştir.

Yapıma başlanmasının ardından 4 ayda tamamlanan yol, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla 25 Şubat 2014'te açılmıştır. Açılış töreninin öncesinde polis ile yolu protesto eden öğrenciler karşı karşıya gelmiş ve öğrencilere tazyikli suyla müdahale edilmiştir.