Yerleşke


Yerleşkeden görünüm.


ODTÜ'nün ana yerleşkesi Ankara-Eskişehir yolu üzerinde bulunmaktadır. Yerleşke alanı 4.500 hektar (45,76 km²), orman alanı 3.043 hektar (30,40 km²) büyüklüğündedir ve Ankara şehir merkezinden 20 km uzaktaki Eymir Gölü'nü de içine almaktadır. ODTÜ'nün ana yerleşkesinden ve şehirdeki belli merkezlerden göle otobüs seferleri yapılmaktadır. Yerleşkeyle kent merkezi arasında ulaşım; dolmuş, özel halk otobüsü, EGO otobüsleri ve Ankara metrosu'nun 13 Mart 2014'te açılışı yapılan M2 hattı ile sağlanmaktadır. Ayrıca belli saatlerde yerleşke içi ring servisleri de yapılmaktadır.


ODTÜ kampüsünün en önemli özelliği, bu kampüsün tasarlanması projesinin Türkiye mimarlık tarihinde gerçekleştirilen ilk planlı ve geniş kapsamlı uygulama olmasıdır. 1961 yılından itibaren ilk kampüs binalarının çoğunluğu Behruz Çinici ve Altuğ Çinici'nin tarafından tasarlanmıştır. Binaların çoğunluğu Brütalist bir eğilim sonucu çıplak beton tekniği ile inşa edilmekle birlikte ilk tasarlanan ve inşa edilen yapıların başında Kapalı ve Açık Yüzme Havuzları (1961), Kreş (1961), Teleskop Binası (1961), Öğrenci Merkezi (1961), Bilgisayar Mühendisliği Binası (1980), Mühendislik Fakültesi Laboratuvarları (1980), Fen - Edebiyat Fakültesi (1980), İdari İlimler Fakültesi (1980) ve Mimarlık Fakültesi (1980) gelmektedir.Kampüsün diğer bir önemli özelliği de Türkiye'de ilk defa bütün altyapı hizmetlerinin (elektrik, ısınma, iletişim, su) toprak altından verildiği bir mekân olmasıdır. Altyapı hizmetlerinin hepsi, kazılan 12 km'lik bir tünel aracılığıyla sağlanmıştır. Türkiye'nin ilk üniversite yerleşkesi olan yerleşke, Meltem Cansever tarafından Türkiye'nin Kültür Mirası 100 Mimari Şaheser arasında gösterilmiştir.



Kültür ve Kongre Merkezi bahçesi.




ODTÜ Bilim ve Teknoloji Müzesi'nin girişinden bir görüntü.



Doğal yaşam


Yerleşke, 1960'lı yıllarda dönemin rektörü Kemal Kurdaş'ın ve öğrencilerin çabalarıyla düzenlenen ağaç bayramlarıyla ağaçlandırılmaya başlanır. O dönemden günümüze kadar karaçam, sarıçam, Toros sediri, meşe, kavak, badem gibi kurak koşullara uygun yaklaşık 10 milyon ibreli ve 23 milyon yapraklı ağaç yerleşkeye dikilmiştir.

1995'te 3043 hektarlık ODTÜ Ormanı, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Doğal ve Arkeolojik SİT Alanı olarak ilan edilmiştir. Yerleşke günümüzde Ankara'nın en geniş yeşil alanıdır. Zamanla oluşturulan bu doğal çevre kurt, tilki, keklik, tavşan, yılan, kaplumbağa gibi birçok hayvana, 140'tan fazla kuş türüne ve tatlı suda yaşayan birçok balık türüne ev sahipliği yapmaktadır.

ODTÜ Ağaçlandırma Projesi, 1995'te "Ekolojik değerleri hızla bozulan dünyamızda yaratmış olduğu artı değerler" nedeniyle Ağa Han Mimarlık Ödülü'nin "yenilikçi kavramlar" kategorisinde ödül kazanmıştır.

Yerleşke sınırlarında bulunan Eymir Gölü'nün çevresi de yapılan ağaç bayramlarında ağaçlandırılmıştır. Günümüzde üniversitenin su gereksinimi, Eymir Gölü çevresindeki derin su kaynaklarından sağlanmaktadır.



Kütüphane ve müzeler

ODTÜ Kütüphanesi, Ekim 1957'de küçük bir birikimle açılmıştır. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nden Natelle Isley 1958'de Kütüphane Müdürü olarak atanmıştır. Amerikan ve İngiliz hükûmetlerinin bağışları ile kütüphanenin koleksiyonu gelişmiş, BM tarafından kütüphaneye önemli maddî yardımlar olmuştur. Bugünkü yerleşkeye 15 Eylül 1963'te taşınan ODTÜ Kütüphanesi; 2015 yılı verilerine göre 489.000 basılı kitap, 200.120 elektronik kitap, 183.259 ciltli dergi, 1.127 basılı dergi aboneliği, 53.824 elektronik dergi aboneliği, 19.300 yüksek lisans ve doktora tezi ile büyük bir koleksiyona sahiptir.

Üniversite, ODTÜ Müzesi olarak da bilinen ODTÜ Arkeoloji Müzesi, ODTÜ Bilim ve Teknoloji Müzesi ve ODTÜ Jeoloji Müzesi adlarında üç müzeye sahiptir. Bunlardan ODTÜ Arkeoloji Müzesi, 1962-1968 yılları arasında ODTÜ arazisinde ve Ankara yakınlarında ODTÜ'nün katkılarıyla yapılan kazılarda elde edilen buluntuların korunması ve sergilenmesi amacıyla 1969'da kurulmuştur.

Türkiye'nin ilk üniversite müzesi olma özelliği taşıyan ve idari olarak üniversite rektörlüğüne bağlı olan müze, her yıl Kültür Bakanlığı tarafından denetlenmektedir. Müzenin üç sergi alanı bulunmaktadır. Birinci katta, etnografik eserlerle Frig nekropolü buluntuları, asma katta ise Yalıncak ve Koçumbeli buluntuları sergilenmektedir. Müze giriş katı ise, sergi salonu, yönetim birimleri, saklama odaları ve servis alanlarına ayrılmıştır.

Üniversiteye bağlı diğer bir müze, 2003 yılında kurulan ODTÜ Bilim ve Teknoloji Müzesi'dir. Müzenin amacı M.Ö. 7000 yılından beri Anadolu'da gelişen teknolojinin tarihini belgelemek ve günümüz teknolojisini sergilemektir.

Eski başbakanlardan Bülent Ecevit, ilkokul öğrenciliğinden bu yana yaklaşık 70 yıldır kullandığı Erika marka tarihî daktilosunu Ekim 2003'te ODTÜ Bilim ve Teknoloji Müzesi'ne armağan etmiştir.

Jeoloji Mühendisliği Bölümü binasında bulunan ODTÜ Jeoloji Müzesi'nde ise çeşitli mineral, kayaç ve fosil örnekleri sergilenmektedir.

Endüstri Mühendisliği Binası önü



Anıtlar, heykeller ve büstler


Yerleşkede onlarca büst, heykel ve anıt bulunmaktadır. Bunların en ünlüleri 1965 yılında yerleşkeye konulmak üzere açılan Atatürk Anıtı Yarışmasında sonucu ilk ikide yer alan projeler olan ve bugün Fizik Bölümü'nün karşısında bulunan Atatürk Anıtı ile A1 Girişi önünde bulunan Bilim Ağacı'dır.

Bunların dışında Devrim Stadyumu'nun önünde bulunan heykel, Üçlü Amfide bulunan Soyut Heykel gibi heykellerin yanı sıra Albert Einstein, Mimar Sinan gibi birçok ünlü isme ait büst de yerleşke alanı içinde bulunmaktadır.